19 Aralık 2007 Çarşamba

KKTC İtalya’da temsilcilik açtı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İtalya’da temsilcilik bürosu açtı.ROMA - KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Roma’nın şehir merkezindeki Torino Caddesi’nde “İtalya Kuzey Kıbrıs Temsilcilik Bürosu”nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Roma’da açtığımız bu büro, İtalya ve İtalyan halkı ile var olan ilişkilerimizin daha ileriye götürülmesini de temsil ediyor. Bu büro sayesinde, İtalya’daki ticaret, kültür, turizm ve eğitim alanlarındaki faaliyetlerimizi geliştirebileceğiz” dedi. Avcı, İtalya’daki bürokratik engelleri aşma amacıyla “limited şirket” statüsünde açılan “İtalya Kuzey Kıbrıs Temsilcilik Bürosu”nun kurdelesini, bir süre önce KKTC vatandaşlığı da alan Radikal Parti Milletvekili Maurizio Turco ile birlikte kesti.Büronun açılmasının KKTC’nin İtalya’da sesini daha iyi duyurmasını sağlayacağını belirten Avcı, “Kıbrıs Rum yönetimi, diğer ülkelerde ve uluslararası organizasyonlarda temsiliyetimiz de dahil, en temel haklarımızı ortadan kaldırmak için her şeyi yapmaktadır. Hiç şüphesiz bu büronun açılışı bu engelin aşılmasında ve sesimizin İtalya’da duyulmasına yönelik önemli bir adım olacaktır” dedi.Avcı, İtalya’da açılan büronun diğer ülkelere de örnek teşkil etmesini umduğunu belirterek, “ABD, İngiltere ve Belçika’daki temsilciliklerimizin yanı sıra, geçtiğimiz günlerde Katar’ın başkenti Doha’da bir temsilcilik açtık; Kuveyt ve Umman’da ise temsilcilik açma çalışmalarımız halen devam ediyor” diye konuştu.Avcı, KKTC’ye yönelik izolasyonların kaldırılması gerektiğini de anımsatarak, Roma’dan şu çağrıyı yaptı: “Son iki BM Genel Sekreteri’nin yaptığı çağrılarda olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız izolasyonların kaldırılması için uluslararası topluma bu vesileyle bir kez daha çağrı yapıyor ve de özellikle Avrupa Birliği’ne ve uluslararası topluma Rumların baskı ve şantajlarına teslim olmamaları gerektiğini hatırlatıyorum.”Aynı çağrıyı İtalyan hükümetine de yapan Avcı, “İzolasyonların kalkması yaklaşık 45 yıldır devam eden adaletsizliği ortadan kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılmasına da yardımcı olacaktır” diye konuştu.KTTC’nin Roma’daki temsilciliğinin açılışında, Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Uğur Ziyal’in yanı sıra bazı Türk ve İtalyan yetkililer de hazır bulundu.Açılış töreni sırasında, katılımcılara müzik ziyafeti de çekildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda 3. sınıfta okuyan ve halen öğrenimlerini Erasmus bursuyla Roma’daki Santa Cecilia Konservatuvarı’nda sürdüren öğrencilerin, bağlamada Erkan Ayvaz ve kavalda Gürtuğ Gök ile sundukları müzik ziyafetinde, solist olarak Ayşegül Aykaç ve Cem Aydoğdu’nun seslendikleri Kıbrıs türküleri de büyük beğeni topladı.İtalya Kuzey Kıbrıs Temsilcilik Bürosu’na konulan şeref defterini imzalayan ilk kişi KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Avcı oldu. Açılış töreninin ardından, Repubblica Meydanı’na nazır Boscolo Exedra Oteli’nde kokteyl de verildi.

http://www.ntv.com.tr/news/430070.asp 19.12.07

6 Aralık 2007 Perşembe

KKTC: Kutsal güç karışırsa çözüm imkansız

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Erçakıca, Rum Ortodoks Kilisesi’nin Kıbrıs sorununun çıkmasında baş rolü oynadığını belirterek, şimdi çözüm planı hazırlamasının da çok tehlikeli bir girişim olduğunu söyledi.LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin Kıbrıs sorununun çözümü yönündeki plan hazırlığına tepki gösterdi. Erçakıca, “Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi bir çözüm planı hazırlayacaksa ve bu Kıbrıslı Rum bütün siyasiler için bir çerçeve oluşturacaksa ve onların müzakere masasındaki yetkilerini kısıtlayacaksa bu aynı zamanda onların esnekliklerini kısıtlaması anlamına gelecek. Bu katı tutumla masaya oturulduktan sonra tabii ki anlaşma çok daha zor olacaktır” dediErçakıca, düzenlediği haftalık basın brifinginde bir soru üzerine, Rum Ortodoks Kilisesi’nin, Rum kesiminde şubat ayında yapılacak “başkanlık” seçiminin ardından, çözüm çabalarında etkin rol almak ve ortak hedef belirlemek amacıyla Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bir plan hazırlayacağı yönündeki haberleri değerlendirdi.Kıbrıs Rum siyasetinde Kıbrıs Rum Kilisesi’nin etkilerinin bilindiğini ifade eden Erçakıca, bunun barışa ve çözüme hizmet eden olumlu bir etki olmadığını söyledi.“Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi belki de Kıbrıs sorununun ortaya çıkmasının başlıca sorumlusudur” diyen Erçakıca, bundan sonraki aşamada da olumlu bir rol oynamasını beklemediklerini kaydetti. Erçakıca, yakın geçmişte Kıbrıs sorununu dini bir sorun haline getirmeye çalışan Rum Başpiskoposu 2. Hrisostomos’un uluslararası temaslarda bulunduğunu ve sorunu Hristiyanlıkla Müslümanlık arasında bir sorun haline getirmek için elinden geleni yaptığını ifade etti.Erçakıca, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin Kıbrıs sorununda çok olumsuz rol oynadığına işaret ederek, Kıbrıs sorununun ortaya çıkışında kilisenin tarihi boyunca çok olumsuz rol oynadığını anlattı.KIBRIS SORUNUNA DİNİN KARIŞMASI YANLIŞ“Kıbrıs sorunu dini bir sorun değildir, siyasal bir sorundur” diyen Erçakıca, şöyle devam etti: “Biz öteden beri din adamlarının Kıbrıs sorununa bu kapsamda karışmalarına ilgi göstermedik. Zaman zaman uluslararası camiadan da talepler oldu doğrusu, bunlara engel olmamakla beraber biraz soğuk yaklaştığımızı da rahatlıkla söyleyebiliriz. Niye engel olmadık? Eğer din adamlarının, semavi dinlerin ortak yanlarına, barışçı yanlarına dikkat çekerek bir çözüm için katalizör rol oynama potansiyelleri varsa bunların ortaya çıkmasını, yardımcı bir faktör olarak devrede olmasını bekledik. Ama ne yazık ki Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi liderlerinin çabaları bu doğrultuda olmadı, daha fazla kışkırtıcı faaliyetler içerisinde oldular.”ÇÖZÜME ÇOK BÜYÜK DARBE VURACAKTIRRum Ortodoks Kilisesi’nin son hedefinin “tehlikeli bir girişim” olduğunu belirten Erçakıca, şunları kaydetti:“Çünkü Rum siyasetinde kilisenin rolü bilinmektedir. Eğer kilise liderliği sorunu müzakere masasından alıp, kendileri bazı prensipler belirleyip bütün Kıbrıs Rum siyasilerini bu çerçevenin içerisine hapsederlerse, onların çözüm sürecinde göstermeleri gereken esnekliği, yapıcılığı ortadan kaldırırlarsa bu Kıbrıs sorununun çözümüne çok büyük darbe vuracaktır.”Uyuşmazlıkların çözümü için esnek ve müzakere süreçlerinde yapıcı bir tutuma ihtiyaç olduğunu kaydeden Erçakıca, “Eğer bir ‘kutsal güç’ müzakerecilerin arkasında bir katı çerçeve ortaya koyacaksa ve müzakereciler bu çerçeveyi kıramayacaksa tabii ki o soruna çözüm bulmak imkansız hale gelir” dedi.Erçakıca, Kıbrıs Rum tarafında, solcu partilerin dahi Kiliseyi ne kadar dikkate aldığına ve Kilisenin çizdiği çerçevenin dışına çıkamadığına işaret ederek, “Bu çok çok tehlikeli bir girişimdir” ifadesini kullandı.PAPADOPULOS: KİLİSE’NİN ROLÜ VAR AMA BİR YERE KADARKıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, “Rum Kilisesi’nin Kıbrıs’ın geleceğinde sözü ve rolü bulunduğunu, ancak, bağımsızlıktan bu yana bu rolün değiştiğini” ifade ederek, “Kilise’nin rolü bir yere kadar” dedi.Kıbrıs Rum siyasetçileri, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos’un, Güney Kıbrıs’taki “başkanlık” seçimlerinin ardından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik plan hazırlığına gireceği ve bu amaca hizmet edecek uzmanlardan oluşan bir grup kuracağı yönündeki açıklamasını yorumladı.Rum basınında yer alan haberlere göre, Rum siyasetçileri, Kilise’nin, Kıbrıs sorununun çözümü girişimlerinde rol üstlenebileceğinde hemfikir oldu.Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, konuya ilişkin açıklamasında, “Rum Kilisesi’nin Kıbrıs’ın geleceğinde sözü ve rolü bulunduğunu” belirterek, “ancak, bağımsızlıktan bu yana bu rolün değiştiğini ve Kıbrıs sorununa ilişkin konuların idaresinin Ulusal Konsey, seçilmiş hükümet ve devlet başkanı tarafından yapıldığını” söyledi. Papadopulos, “Kilise’nin rolü bir yere kadar” dedi.Rum Kilisesi’nin, Kıbrıs sorununda öneriler hazırlaması konusunda ise Papadopulos, “Kıbrıs sorunu, bizim tarafımızdan öneriler hazırlanması demek değildir. Eğer konu tek başımıza çözmemiz olsaydı, o zaman çok faydalı olurdu” diye konuştu.AKEL: GİRİŞİMİ KİLİSE DEĞİL DEVLET BAŞKANI ÜSTLENMELİKomünist parti AKEL’den yapılan açıklamada ise “devlet başkanının Rum Kilisesi ile uzlaşıya varabileceği, ancak Kıbrıs sorununda girişim üstlenmesi gerekenin Kilise değil, devlet başkanı olması gerektiği” belirtildi.Rum “başkanlık” seçimlerinde ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi’nin (DİSİ) desteklediği aday olan Yannakis Kasulidis’in Sözcüsü Lukas Furlas da “Başpiskopos’un öneri sunmasında bir sakınca bulunmadığını, ancak bu önerilerin tavsiye düzeyinde kalması gerektiğini” kaydetti.Papadopulos’un onursal başkanı olduğu Demokratik Parti’den (DİKO) yapılan açıklamada da “Başpiskopos’un Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olmayı istemesinden ötürü görüşlerini sunmasında bir sorun olmadığı” belirtildi.

http://www.ntv.com.tr/news/428468.asp 06.12.07

5 Aralık 2007 Çarşamba

Gloria Jean’s Coffee Rumlara rağmen KKTC’de

Gloria Jean’s Coffee’nin Lefkoşa’daki ilk şubesi, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın katıldığı açılışla hizmete girdi. Rum kesiminde de faaliyet gösteren uluslararası bir zincirin KKTC’de açılması, izolasyonların aşılması açısından önemli bir adım sayılıyorLEFKOŞA - KKTC’de ilk kez bir uluslararası marka orijinal ismini koruyarak hizmet vermeye başladı. Dünyanın 28 ülkesinde 780’i aşkın noktada şubeleri bulunan kahve dükkanları zinciri Gloria Jeans Coffee’nin başkent Lefkoşa’nın en popüler caddesindeki ilk şubesini, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat açtı. Gloria Jean’s, KKTC’deki ilk halkasını ülkenin önde gelen şirketlerinden olan Kaner grubuyla açtı. Kaner grubu adına konuşan Kaan Kaner, Gloria Jean’s’in KKTC’ye gelişini Kıbrıslı Türklerin izolasyonlarla mücadelesindeki önemli bir başansı olarak değerlendirdi.Rumların engellemeleriyle karşılaştıklarına dikkat çeken Kaan Kaner, “İlk kez bir uluslararası şirket kendi adıyla KKTC’de şube açtı. Bu diğer uluslararası şirketlere de örnek olacak, onları cesaretlendirecek” dedi.Gloria Jean’s KKTC Genel Müdürü Tayfun Tahmas ise Gloria Jean’s’in KKTC’de şube açacağını duyan Rumların, “Kuzey’deki devlet yasadışıdır” iddiasıyla şirketi tehdit ettiğini ve operasyonu engellemek için çaba sarfettiğini söyledi. Rumların tezlerini çürüterek şirketi ikna etmek için büyük çaba harcadıklarını belirten Tahmas, “Sonunda KKTC ve Avusturalya bayraklarının yer aldığı bir toplantıda anlaşmayı imzaldık” dedi.Gloria Jean’s de, ilk şubesinin açılışına bölge sorumlusu Andreu Mugliftone’u göndererek şirketin konuya verdiği önemi vurguladı. Gloria Jean’s, KKTC’de 5 yıl içinde 7 şube daha açmayı planlıyor. Rumların KKTC’ye yönelik ekonomik alandaki ambargoları nedeniyle hiçbir uluslararası şirket ülkede şube açmaya yanaşmıyordu. Bazı uluslararası şirketler, KKTC’ye özel isimler yaratarak ülkede faaliyet gösteriyordu.

http://www.ntv.com.tr/news/428603.asp 05.12.2007

BM’nin Kıbrıs raporu: İlerleme yok

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, son Kıbrıs raporunda geçen 6 ayda Ada’da ilerleme sağlanmadığını açıkladı.NEW YORK - Ban, “Günlük yaşama ilişkin konuları görüşmek üzere teknik komitelerin kurulmasını, ayrıca sorunun özüne ilişkin konularda çalışma grupları oluşturulmasını öngören 8 Temmuz mutabakatının hayata geçirelememesinden duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Talat’la Rum yönetimi lideri Papadopulos’un sonuçsuz kalan görüşmesine de değinen Genel Sekreter, “5 Eylül görüşmesi, tüm Kıbrıslılar için kaçırılmış bir fırsattır” ifadesini kullanıyor.Raporda, Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonların kaldırılmasının önemi de vurgulanıyor, olayın KKTC’nin tanınması tartışmasına dönüşmesinden üzüntü duyulduğu belirtiliyor.Rapor, Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresinin 6 aylığına uzatılması kapsamında Cuma günü yapacağı ilk toplantıda görüşülecek.

RUM YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA GELDİ

Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü Vasilis Palmas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un son Kıbrıs raporunda yer alan olumlu unsurun, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin, aynı personel sayısıyla 6 ay daha uzatılmasının istenmesi olduğunu söyledi.Rum radyosunun haberine göre, Ban’ın UNFICYP’nın görev süresinin uzatılmasıyla ilgili son raporunu değerlendiren Palmas, raporda, Türk askerleri tarafından, Strovilya (Akyar) ve Luricina’da (Akıncılar) statükonun sürekli olarak ihlal edildiğine, ayrıca Mağusa, Karpaz ve diğer yerlerde Barış Gücü’nün dolaşımına ilişkin olarak getirilen kısıtlamalara değinildiğini ifade etti.“Kıbrıslı Türklerin izolasyonlarının kaldırılmasının istenmesinin” raporda yer alan “olumsuz unsur” olduğunu savunan Palmas, bu konudaki tezlerinin, “bu masala artık bir son verilmesi olduğunu” söyledi.Palmas, “Kıbrıslı Türklerin ne kişisel ne toplu ne de Kıbrıs Türk toplumu olarak izolasyon altında olduğunu” iddia etti. Palmas, “Raporda bu olumsuz unsura değinilmesine karşın, izolasyonların kaldırılmasına yönelik hareketlerin BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde yapılmasının” vurgulandığını ifade etti.Vasilis Palmas, Rum yönetiminin rapora tepki gösterip göstermeyeceğine ilişkin soru üzerine, Güney Kıbrıs’ın BM Daimi Temsilcisinin ilk düşünceleri ortaya koyduğunu, ancak siyasi anlamda başka protestolarda bulunmaları gerektiğine karar verilmesi durumunda bunun yapılacağını söyledi.
http://www.ntv.com.tr/news/428563.asp 05.12.2007

3 Aralık 2007 Pazartesi

Independent: Kıbrıslı Türkler ayrılıktan yana

3 yıl önce büyük çoğunlukla Annan Planı’nı kabul eden Kıbrıslı Türklerin şimdi Güney’den tamamen kopmaktan yana olduğuna dikkat çekildi.LONDRA - İngiliz Independent gazetesinde yer alan haberde, 2004’teki referandumda çözümü benimseyen Kıbrıslı Türklerin, buna rağmen Avrupa Birliği’ne giremedikleri belirtildi.Brüksel ve uluslararası toplumun verdikleri sözleri tutmamasının da, Kıbrıslı Türklerin Ada’nın kalıcı bölünmesinden yana tutum değiştirmesinde etkili olduğu vurgulandı. Ada’da yapılan son kamuoyu yoklamasında, Kıbrıslı Türklerin yüzde 60’ının iki devletli çözümden yana tercih kullandığını hatırlatan Independent, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın da bu durumdan AB ile uluslararası toplumu sorumlu tuttuğunu kaydetti. Haberde Talat’ın, Rum kesiminin uzlaşmaz tutumunu gören halkın çözüm ısrarından vazgeçmekte olduğu sözlerine yer verildi.

http://www.ntv.com.tr/news/428278.asp 03.12.07